İnsan kendine güvenilmediğini hissettiği ortamlarda nasıl
davranır? Ne hisseder? Üstelik sadece cinsiyetiniz yüzünden böyle bir
güvenilmezlik içerisindeyseniz?
Evet, insan ırkının bir parçası olan erkeklerden
bahsediyorum. Erkeklere erkekler bile güvenemiyor, güvenmiyor. İnsan kendisine güvenilmeyen bir dünyada
nasıl yaşar? Ne yapar? Bu ortamda kendisine ne kadar güvenir? Kendine
güvenmemeye giderse bu işin sonu, kendine güvenmeyen insan nasıl davranır peki?
İnsan kendine güvenmeyene güvenebilir mi? Ya da onu sevebilir mi? Herhâlde
bunun sonuçlarından biri kendini bildiği yollardan birisiyle savunmaya geçmek
olacaktır. Bilinç dışı olarak her an tetikte ve savunmada!
Kadınlar kendi kendilerine zayıflıklarını telkin ederken,
erkekler de kendilerine ne kadar güvenilmez oldukları telkinini veriyor. Kadın,
kadın olduğu için zayıfken erkek de, erkek olduğu için güvenilmez oluyor.
Bu konu ile ilgili internette birazcık araştırma yaptığımda
böyle bir fobinin olduğunu gördüm. Androfobi diye bir şey varmış. Androfobi,
anormal düzeyde erkek korkusu olarak tanımlanıyor ve kişinin geçmişte yaşadığı
travmatik bir durumdan kaynaklanabileceği söyleniyor. Bende, anormal düzeyde olmasada
çoğumuzun gerçek olmayan bu korkuyu taşıdığını düşünüyorum. Ve her korku gibi erkek
korkusu da birbirimize karşı olan tutumlarımızı ve davranışlarımızı yönetiyor
aslında.
Peki, erkeklere olan güvensizliğin ve korkunun temelinde ne
olabilir? Cinsellik, cinsiyetçilik gibi geliyor. Erkeklerin cinsel dürtüleri
var diye onlardan korkmamız gerektiğine inandık. Peki, bu kadınlarda yok muydu?
Ya da cinsel dürtü esasında kötü bir şey miydi? Bunun yanı sıra inandığımız bir
başka şey ise; Kadın cinsel dürtülerine hakim olabilir ama erkek olamazdı.
Çünkü erkek bu kadar zayıftı. Buna nasıl ve neden inanmayı seçtik bilmiyorum.
Sonra inandığımız bu şey kendini gerçekleştiren kehanet oluverdi bizim için.
Tarih boyunca bu örneklere odaklanıp durduk. Sonra da odaklandığımız şeyi salt
gerçeklik ilan ettik.
Bir oğlan çocuğunu düşünün sırf erkek olduğu için bu çocuk
güvenilmez olabilir mi? Ben yeğenimi düşündüm mesela. Bu masumiyetiyle ve
tatlılığı ile O, bu genellemenin içine girmeyi hiç hak etmiyor. Kimse
güvenilmezlik genellemesine girmeyi hak etmiyor. Birbirimize daha yakından
bakıp, gerçeği görmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Bunu en çokta birbirimizi
sevmek istiyorsak yapmalıyız. Çünkü insan, kendisine güvenmeyen veya kendisinin
güvenmediği birini tam olarak sevebilir mi emin değilim.
Bunları okuyan çoğu kadın ya da erkek ilk başta böyle inanmadıklarını
düşünecektir belki. Fakat yaşadığımız toplum bize bunun aynalığını yapıyor.
Bizde bu toplumun bir parçasıysak, aynada bu görüntünün oluşmasında
sorumluluğumuz ve payımız olduğuna inanıyorum. Bu yüzden bireysel inançlarımıza
çok daha yakından bakmamız gerektiğini düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder