29 Mayıs 2016 Pazar

Sizin Zihninizdeki Kadın/Erkek Fotoğrafı Nasıl?




İtiraf etmesi zor şeylerle karşılaştım içimde… Sizinde Keşfedilmeyi Bekleyen Sırrınız Var Mı? Yazımda bahsettiğim gibi her zaman hoşlandığımız veya görmek istediğimiz şeyler çıkmıyor içimizden. Fakat yine de var olanı görmek güzeldir. Geliştirmek ve değiştirmek için önce görmek gerekir.

Benim karşılaştığım ne diye sorarsanız; zihnimdeki kadın görüntüsüydü. Evet, zihnimde kadına dair bir fotoğraf var. Ve üstü başka bir sürü şeyle kaplanmış olmasına rağmen bu fotoğraf beni “sanki gerçekmiş” gibi yönlendiriyor. Zihnimde sakladığım ve varlığını unuttuğum bir fotoğraf… Kadın algımı anlatan bir fotoğraf... 



Fotoğraftaki kadının sırtı eğik, gözleri yere bakıyor sanki tapılması gereken bir şeyin önünde ona tabii olduğunu gösteriyor. Evet, ayağa kalkacak ve vücudunu normal formuna sokacak gücü olduğunu biliyor ama sanki o gücü kullanmaması gerekiyor gibi hissediyor. Sebebini bilmiyor ama gücünü kullanmaması gerektiğini düşünüyor. Ve sanki gerçek bir engeli varmış gibi hayatı bu ezberlediği şekilde yaşamaya devam ediyor.

Kadın olmak sanki hep çocuk kalmak gibiymiş benim büyüdüğüm kültürde. Kadın her zaman bir erkeğe (koca, baba, erkek evlat vs.) muhtaç olmalı sanki. Başımızda hep bir erkek olmalı. Erkek yönetmeli, erkek sorumluluk almalı, kadına karışmalı, gerekirse uyarmalı, kadının yerine karar vermeli… Erkek, bir ebeveyn gibi kadının yerine tüm sorumluluğu almalı! Mesela, yemeğe mi çıkılacak erkek düşünmeli, düşünceli olmalı ve yemek yenecek yeri belirlemeli! Kadının düşünmesine gerek bırakmamalı! Erkek daha çok para kazanmalı, kadının bu konuda uğraşmasına çok da gerek kalmamalı! Bir yere giderken arabayı erkek kullanmalı, kadının yorulmasına gerek yok! Bu örnekler çoğaltılabilir ve bunlar erkeklerden ziyade biz kadınların içsel olarak savunduğu şeyler maalesef! Neredeyse var olmaya dair kadının yapması gereken hiç bir şey yok gibi! Bunun bir tık ileri gitmiş hali “kadının var olmasına ne gerek var!” düşüncesi. 

Farkında mısınız bilmiyorum ama erkeklerden bizim yerimize bizim hayatımıza yön vermelerini bekliyoruz. Bizim hayatımıza yön versinler, bizi uğraştırmasınlar!!! Bu hem hayatımızdaki erkeklere hem de kendimize yaptığımız büyük bir haksızlık bence. Ve aslında zihnimizdeki erkek görüntüsünü de ele veren bir düşünce yapısı. Erkekleri o kadar büyütüyoruz ki; onlar hem kendi hayatlarına yön versinler, hem de bizimkine! Bu bilinçsizce erkeklerinde hoşuna gidiyor olabilir. Ve çoğu bunu taşıması gerektiğini sanarak yaşıyor. Tüm bunların sonunda öfkeli ve saldırgan kadınlar ve erkekler olarak hayatımıza devam ediyoruz.

Erkeklerden hayatımızı kurtarmalarını bekleyip durmayalım… Onlar ne bunu yapmak zorunda nede zaten bu kadar güçleri var… Ve zaten gerçekte bizim böyle bir ihtiyacımız yok! Biz kadın olarak kendi sorumluluğumuzu alarak, kendi hayatımızı yönlendirebiliriz ve yaşayabiliriz. Bu demek değil ki hayatımıza erkek almayacağız veya hayatı onlarla paylaşmayacağız :) Aslında kadın olarak kendimizi büyüttüğümüzde hayatımızdaki erkeklerle daha doyum verici ilişkiler kurabileceğimize inanıyorum.