21 Ocak 2017 Cumartesi

Olumlama Yapmak Mı?



 Son zamanlarda popüler olan bir mekanizmadan bahsetmek istiyorum. Mekanizma sözcüğünü özellikle kullandım çünkü olumlama yapmak sistematik bir yaklaşım gerektiriyor.

Olumlama yapmak için;
Hayatınızda değiştirmek veya geliştirmek istediğiniz bir şey olması gerekiyor. Başlangıç için bu yeterli bir malzeme. Fakat devam etmek için farkındalık ve inanç gerekiyor. Farkındalık ve inanç, siz yola çıktıktan sonra geliştirebileceğiniz ve size her alanda güç katacak yardımcılarınız aslında.

Olumlama yapmak; kendi kendinize inanç, düşünce veya kodlama geliştirmek demektir. Bu bir cümlenin tekrarı ile olabileceği gibi, dua, dilek, meditasyon gibi araçlar ile de yapılabilir. Bu birazda bizim yaratıcılığımıza kalmış bir şey. Olumlama, bize iyi gelen durumları, sözcükleri, ortamları devamlı hale getirmek sureti ile hedefimiz ile buluşmaktır. Ve artık hedefi içimize almaktır.

Olumlamaların sınırsız bir kullanım alanı vardır. Geliştirmek ve dönüştürmek istediğiniz her alanda bu araçlara başvurabilirsiniz. Örn; kişisel duygularda (değersizlik, suçlanma, korku vb.), kariyer planlarında, ilişkilerde yaşanan sorunlarda, parasal konularda…

Don Miguel Ruiz, Dört Anlaşma kitabında sözcüklerin büyü olduğundan bahseder. Gerçekten hayatımıza baktığımızda sözcüklerin tüm yaşamımızı ele geçirdiğini görürüz. 

Olumlu veya olumsuz olsun, her hangi bir telkini belli bir süre tekrar ettiğimizde bizim gerçeğimiz olması kaçınılmaz olur. Aslında bu durumun literatürde de yeri var. ‘Pygmalion etkisi’ (beklenti etkisi)* diye geçiyor. Ve yunan mitolojisine kadar dayanıyor.

Sözler dünya ile kurduğumuz iletişimin en güçlü araçlarındandır. Bu aracı farkındalık ile yönetemediğimizde, onlar bizi yönetmeye başlar. Kullandığımız sözler bizim hayatımız olur. Üstelik sözler sadece dış dünya ile iletişimimizi değil kendi içimizde konuşmalarımızı ve dolayısı ile iç dünyamızı da yönetir. Olumlama yapmaktaki amaç da zaten, çalıştığımız konu ile ilgili içsel konuşmalarımıza barış getirmektir. Biz bir şeyin olmasını istiyorsak ama hedefimize ulaşamıyorsak, içimizde bu konu ile ilgili bir çatışma var demektir. Bir yanımız bunun olmasını isterken diğer yanımız olmasını istemiyor olabilir. Olumlama yaparak hedefimize ulaşmamızı istemeyen tarafımıza dokunmuş oluruz. İçsel konuşmalarımız barış içinde olduğunda kendimize şefkatli davranırız. Kendimize şefkatli davrandığımızda iyi hissederiz. İyi hissettiğimiz de ise kendimize potansiyelimizi sevgi ile dışarıya çıkarma fırsatını vermiş oluruz. Hedefe giden yolu, kendimize açmış oluruz yani.

Olumlama yaparken direnç göstermek yani tekrarladığımız olumlu cümleyi reddetmek çok normaldir :)

Zaten bizim amacımız bu reddediş noktasına erişip orayı değiştirmek. Yani bataklığı kurutmak. İşte bu reddedişler, bizim çalıştığınız konu ile ilgili bilinçaltı kayıtlarımızı bize gösterecekler. Asıl değişmesi gereken noktalar yani. Bu noktalarda kendinize ‘neden’ diye sorun ve ‘çünkü’ ile başlayan cevaplar verin. Bu cevapların sonunda yeni bir katman açmış olabilirsiniz ve olumlama konunuz değişebilir. Örneğin, para ile ilgili çalışırken altından farklı inançlar çıkabilir. Ve konu artık sizin para ile ilgili negatif inancınız olur. Olumlama yapmak, kişinin kendisi ile çalışması demektir.  Kendimizle çalışmak ise hayatımız boyunca devam edecek bir yolculuk. Bu yolculukta hayatın seçimlerden ibaret olduğunu, seçimlerimizi değiştirmeye hakkımız ve gücümüz olduğunu her zaman kendimize hatırlatmalıyız. 

Hayatımızın, kullandığımız sözlerin, içsel konuşmalarımızın, çekirdek inançlarımızın kaynağı her ne olursa olsun onları değiştirme sorumluluğu bize ait. Ya dışarıyı suçlayarak ve sürekli şikâyet ederek yaşamaya devam ederiz. Ya da farkındalık ile kendi yaşamımızın sorumluluğunu alırız. Seçim bizim…

*Beklenti Etkisi