“Herhangi bir maddenin atom çekirdeğindeki nötronların
sayısı, proton sayısına göre oldukça fazla ise; bu tür maddeler kararsız bir
yapı göstermekte ve çekirdeğindeki nötronlar alfa, beta, gama gibi çeşitli
ışınlar yaymak suretiyle parçalanmaktadırlar. Çevresine bu şekilde ışın saçarak
parçalanan maddelere radyoaktif madde denir.”
Geçenlerde (neden, hatırlamıyorum), radyoaktivite hakkında okurken
yukarıdaki tanıma denk geldim. Evet dedim tam da benim konum. Çünkü son
zamanlarda insan kendi enerjisini nasıl korur, nasıl kendisinde kalır araştırmaları
yapıyordum :)
İçi de, kafası da daha karışık olan insanlar anlarlar beni :) ve içiniz, kafanız
karışık olduğunda genellikle kendinizi daha pasif ve bitkin, yorgun hissedersiniz.
Bu tanım, bu karışıklık dönemlerimizi anlatıyor gibi geldi bana.
Zaman zaman kararsız kalıp savruluyoruz ve sonunda belki
toparlanamayıp dağılıyoruz. Adım atmaya, yeni bir şeye başlamaya yetecek kadar
enerjimiz olmuyor. Böyle zamanlarda içimizde kim bilir kaç ses birden konuşmaya
başlıyor. Bu seslerden pozitif olan, negatif olan yada kararsız olanlar oluyor.
İşte o seslerden çoğu nötr olduğunda bulunduğunuz yerde
kalıyorsunuz. Bulunduğunuz yerden çıkmak istiyor musunuz yada istemiyor musunuz
onu bile bilemeyebiliyorsunuz. Çünkü ne negatif tarafları duyabiliyorsunuz nede
pozitif. Yada ikisini de eşit oranda duyuyorsunuz. Veya negatif taraf ağır
basıyor. Aslında bazen negatif yada pozitif olmak nötr olmaktan daha aktif
olmamızı sağlıyor. Nötr hissetmekle birlikte bir rahatsızlık söz konusu
olduğunda sıkıntılar başlıyor.
Hem rahatsız olup hem nötr olduğumuzda aslında tam da nötr
kalamıyoruz bence. Yada şu daha gerçek olabilir; gerçekte nötr değiliz ama
yargılarımızdan/korkularımızdan dolayı nötrmüşüz gibi davranıyoruz. Çünkü
içimizde kendi özümüze ait olan sesleri çoğu zaman duymak istemiyoruz ve
bastırıyoruz.
Kendimizi kararsız zannederken hatta enerjimiz yok
zannederken, içimizdeki bu nötr sandığımız tarafımız bir şekilde, bir kanal
bulup enerjisini akıtma ihtiyacı hissediyor. Eğer bunun farkında değilsek, yani
içimizde olan isteklerimizi yok sayarak nötr numarası yapıyorsak; o yok
saydığımız enerji alfa, beta, gama gibi çeşitli ışınlar yaymak suretiyle bizi
parçalayabiliyor. Bu ışın yayma meselesi
ise daha çok şöyle oluyor; hep dışarıyla ilgileniyoruz, o ne yapıyor, bu ne diyor vs. Sonunda hiç duymaya cesaret edemediğimiz kendimiz, yok oluveriyoruz.
Enerjimizi korumak istiyorsak bu enerji kaçaklarına karşı
dikkatli olmalıyız. İçimizde konuşanları duymaya çalışarak, bizi pasifleştiren sesleri pozitife
çevirmeliyiz ki hareket edebilelim.
Farkındalıkla, sağlıcakla...
*https://nukleer.wordpress.com/2-radyoaktif-madde-nedir/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder